Tanıma ve tenfiz davaları, yabancı bir ülkede verilen mahkeme kararlarının Türkiye’de geçerli olabilmesi için açılan davalardır. Türk hukukunda, tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (MÖHUK) 51. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Ancak, aile hukukuna ilişkin olan tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme aile mahkemesidir. 4787 sayılı Aile Mahkemeleri Kanunu’nun 4. maddesi, bu hususu açıkça düzenlemektedir. Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında “Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma, Tanıma ve Tenfiz, Suçluların Geri Verilmesi ve Hükümlülerin Nakli Sözleşmesi” 27 Ekim 1988 tarihinde onaylanmış ve 13 Şubat 1989 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşme kapsamında, hukuki ve ticari konulardaki mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi ile adli yardım ve teminat muafiyeti düzenlenmiştir. Sözleşmenin 1. Bölümü’nde teminat akçesi ve adli masraflardan muafiyet düzenlenmiştir. 2. maddeye göre; “Akit devletlerden birinin mahkemesi veya herhangi bir adli makamı önünde davacı, şikayetçi, hak talebinde bulunan veya dâhilî dava olan taraf devletlerden birinin vatandaşı, iki ülkeden birinde ikametgah sahibi olmak şartıyla, gerek yabancılık sıfatından gerekse adli makamlara başvurduğu ülkede ikametgahı veya meskeni bulunmayışından dolayı her ne ad ile olursa olsun bir kefalet veya teminat akçesi ile yükümlü tutulmaz.” Bu maddeye göre KKTC vatandaşları Türkiye’de açacakları davalarda harç ve teminat masrafından muaftır. Anayasa m.90‘a göre de, uluslararası anlaşmalar iç hukuka doğrudan uygulanabilir. Bu nedenle, KKTC vatandaşları Türkiye’de dava açtıklarında yabancılık teminatı ödeme yükümlülüğünden muaf tutulmaktadır. Türkiye’de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için MÖHUK m.50-59 hükümleri geçerlidir. KKTC mahkemelerince verilen kararların Türkiye’de geçerli olabilmesi için tanıma ve tenfiz davası açılması gerekmektedir. Sözleşmenin 13. ve 14. maddelerinde bu husus şu şekilde açıklanmıştır: Bu düzenlemelere göre KKTC mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi mümkündür. Ancak, karşılıklılık esası dışında kanunda belirtilen diğer şartların da yerine getirilmesi gerekmektedir. Tanıma ve tenfiz davaları, yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de geçerlilik kazanması açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye ile KKTC arasındaki adli yardımlaşma sözleşmesi sayesinde, KKTC mahkemelerinin verdiği kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi daha kolay hale gelmiştir. KKTC vatandaşları Türkiye’de dava açarken teminat masrafı ödemekten muaftır ve tanıma ve tenfiz işlemleri için özel şartlar yerine getirildiğinde kararlar Türkiye’de geçerlilik kazanır. Bu nedenle, KKTC vatandaşlarının Türkiye’de hukuki işlem yaparken uluslararası sözleşmelerin sağladığı haklarını bilmesi büyük önem arz etmektedir.Türkiye ile KKTC Arasındaki Tanıma ve Tenfiz Sözleşmesi
KKTC Uyruklu Davacıdan Teminat İstenebilir mi?
Tanıma ve Tenfiz Şartları
Tanıma (M.13)
Tenfiz (M.14)
Sonuç
was last modified: Mart 4th, 2025 by
Categories: