Avusturya Mahkeme Kararlarının Tanıma ve Tenfizi

Mayıs 8, 2020 Gökhan Cindemir 0 Comments

avusturya
cindemir@cindemir.av.tr

Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme MÖHUK m.51 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Bu hususun bir istisnası vardır ki o da; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. Maddesi uyarınca ‘’Tanınması ya da tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının aile hukukuna ilişkin olması halinde görevli mahkeme aile mahkemesidir.’’

Avusturya Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 23 Mayıs 1989 tarihinde, ‘’Türkiye Cumhuriyeti ile Avusturya Cumhuriyeti Arasında Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Hakkında 23 Mayıs 1989 Tarihli Sözleşme’’ imzalanmıştır. Bu sözleşme 23 Eylül 1991 yılında Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Sözleşme hukuki ve ticari konulardaki mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkindir. Aynı zamanda ilgili sözleşmenin 13. Maddesi adli yardımlaşma hususunu da düzenlemiştir. Buna göre; ‘’Tenfizi talep eden taraf, talep edilen devlette, bu devlet vatandaşları gibi adli müzeheretten yararlanır.’’

Tanıma ve tenfiz hususu sözleşmenin 1/1 maddesinde şu şekilde açıklanmıştır:

‘’(1) Akit devletlerden birinin mahkemelerince, çekişmeli veya çekişmesiz yargı usulüne göre verilmiş olan hukukî ve ticarî konulardaki mahkeme kararları, diğer Akit Devlette bu Sözleşme’de öngörülen şartlar altında tanınır ve tenfiz edilir. Sözleşme, zarar görenin hukukî taleplerine ilişkin olarak, bir ceza davası çerçevesinde verilmiş olan hukukî kararlar hakkında da uygulanır.’’

Avusturya Uyruklu davacıdan teminat istenir mi? Avusturya ve Türkiye 1954 Tarihli Lahey Sözleşmesine taraftır. Lahey’e göre ; “III — Cantlon Judicatum Bolvi (Teminat Akçesi) MADDE 17: Akit Devletlerden birisinde ikamet eden ve diğer bir Devlet mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan Akit bir Devletin vatandaşlarından yabancı olmaları veya o memlekette ikametgah veya meskenleri bulunmaması sebebiyle, ne isim altında olursa olsun, herhangi bir teminat veya depozito istenemez. Aynı kaide mahkeme masraflarını karşılamak için davacı veya müdahilden istenen tediyata da tatbik olunacaktır. Akit Devletlerin, vatandaşlarının ikamet şartı olmaksızın teminat akçesinden veya mahkeme masraflar karşılığı tediyattan muaf tutulmalarını derpiş ettikleri sözleşmeler tatbik olunmaya devam edilecektir.”

Anayasa m.90’a göre de Uluslararası Anlaşmalar iç hukukumuza doğrudan uygulanabilmektedir. Bu düzenlemeler ışığında, 1954 Tarihli Lahey Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin vatandaşları ülkemizde dava açmak istedikleri, takip başlatmak istedikleri ya da müdahale talepleri olduğu takdirde yabancılık teminatından muaf olacaklardır.

Ayrıca MÖHUK M.48/2 ‘e göre de; ‘’Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.’’ Yani karşılıklılık esası halinde teminattan muafiyet doğacaktır.

Yani Avusturya vatandaşı bir davacıdan Lahey’e göre istenemez, aksi verilen bir hüküm yanlış olacaktır.

Avusturya Cumhuriyeti ile ilgili Avusturya mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık hususu da belirtilebilir. Ayrıca, tanıma ve tenfiz davalarında karşılıklılık dışında kanunda sayılan diğer kriterlerin de uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.

Avusturya Mahkeme Kararlarının Tanıma ve Tenfizi was last modified: Haziran 3rd, 2020 by Gökhan Cindemir