Moğolistan Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi

Haziran 2, 2020 Gökhan Cindemir 0 Comments

Moğolistan Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi
cindemir@cindemir.av.tr

Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme MÖHUK m.51 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Bu hususun bir istisnası vardır ki o da; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. Maddesi uyarınca ‘’Tanınması ya da tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının aile hukukuna ilişkin olması halinde görevli mahkeme aile mahkemesidir.’’

Moğolistan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında “Türkiye Cumhuriyeti ile Moğolistan Arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması” 10 Şubat 2004 tarihinde onaylanmıştır. Bu sözleşme 4 Mayıs 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Sözleşmede, hukuki konulardaki mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi ile adli yardım ve teminat muafiyeti hususları düzenlenmiştir.

Sözleşmede hukuki ve ticari konularda adli yardımlaşma hususu m.4’de şu şekilde açıklanmıştır:

M.4: ‘’ 1. Akit tarafların yetkili makamları karşılıklı olarak hukuki ve ticari konularda adli yardım sağlamayı taahhüt ederler.

  1. Adli yardımlaşma, özellikle, belgelerin gönderilmesi, bilirkişi incelemesi, tarafların, şahitlerin ve uzmanların dinlenmesi gibi usule ilişkin kararların icrasını kapsar.’’

Moğolistan uyruklu davacıdan teminat istenebilir mi? Sözleşmenin 3. Bölümünde teminat akçesinden muafiyet de düzenlenmiştir. Sözleşmenin 15. Maddesine göre;

M.15: ‘’ Akit Taraflardan birinin vatandaşları, salt yabancı olmalarından veya bu Tarafın ülkesinde ikametgahları veya meskeni bulunmamasından ötürü teminat akçesi (judicatum solvi) vermekle sorumlu tutulamazlar.’’

Sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere Moğolistan uyruklu davacı Türkiye Cumhuriyeti’nde açmış olduğu davaların harç ve teminatından muaftır. Anayasa m.90’a göre de Uluslararası Anlaşmalar iç hukukumuza doğrudan uygulanabilmektedir. Bu düzenlemeler ışığında, işbu anlaşma gereği Moğolistan vatandaşları ülkemizde dava açmak istedikleri, takip başlatmak istedikleri ya da müdahale talepleri olduğu takdirde yabancılık teminatından muaf olacaklardır.

Ayrıca MÖHUK M.48/2 ‘e göre de; ‘’Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.’’ Yani karşılıklılık esası halinde teminattan muafiyet doğacaktır.

Sözleşmede hukuki ve ticari kararların tanınması ve tenfizi m.19’da hüküm altına alınmıştır. Buna göre ;

M.19: ‘’ 1. Akit Taraflardan herhangi biri, diğer Akit Tarafın ülkesinde verilmiş aşağıdaki kararları, işbu Anlaşmada öngörülen şartlar altında tanıyacak ve tenfiz edecektir:

  1. Hukuki ve ticari konulara ilişkin kararlar;
  2. Tazminata ilişkin olarak cezai konularda verilmiş kararlar;
  3. Hukuki ve ticari konularda verilmiş hakem kararları;
  4. İşbu Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra verilmiş olan hukuki ve ticari konulardaki nihai mahiyette adli kararlar, karar olarak kabul edilir. Yukarıdaki 1. paragrafın (a) bendinde değinilen kararlar ancak, bunlara ilişkin hukuki ilişkilerin işbu Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra doğmuş olması halinde nazara alınacaktır.
  5. Kişi hallerine mütedair kararlar, işbu Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce verilmiş olsalar dahi tanınacaktır.’’

İlgili maddelerden anlaşıldığı üzere hem mahkeme kararlarının hem de hakem kararlarının tanınması ve tenfizi mümkündür.

Moğolistan Cumhuriyeti ile ilgili Moğolistan mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık hususu da belirtilebilir. Ayrıca, tanıma ve tenfiz davalarında karşılıklılık dışında kanunda sayılan diğer kriterlerin de uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.

 

 

Moğolistan Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi was last modified: Haziran 3rd, 2020 by Gökhan Cindemir