Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme MÖHUK m.51 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Bu hususun bir istisnası vardır ki o da; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. Maddesi uyarınca ‘’Tanınması ya da tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının aile hukukuna ilişkin olması halinde görevli mahkeme aile mahkemesidir.’’ Arnavutluk ile Türkiye arasında 15.03.1995 tarihinde Türkiye Cumhuriyet ile Arnavutluk Cumhuriyeti Arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma Sözleşmesi İmzalanmıştır. Bu sözleşme imzalandıktan 30 gün sonra yürürlüğü girmiştir. Sözleşmede; adli yardımlaşma şartları, teminattan muafiyet ve tenfiz şartları kararlaştırılmıştır. Arnavut Uyruklu davacıdan teminat istenemez çünkü iki devlet arasında yapılan anlaşmada teminat alınmayacağı hususu düzenlenmiştir. Anlaşmanın 15. Maddesine göre ; ‘’Akit Taraflardan birinin vatandaşları, salt yabancı olmalarından veya bu Tarafın ülkesinde ikametgâhtan veya meskeni olmamalarından ötürü teminat akçesi vermekle yükümlü tutulamazlar.’’ Arnavutluk Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti bu sözleşmeye taraf olduğu için bu tür tenfiz davalarında Arnavut uyruklu davacıdan teminat istenmesi anlaşmaya aykırı bir uygulama olacaktır. Anayasamıza göre Uluslararası Anlaşmalar iç hukukumuza doğrudan uygulanabilmektedir. Ayrıca MÖHUK M.48/2 ‘e göre de; ‘’Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.’’ Yani karşılıklılık esası halinde teminattan muafiyet doğacaktır. Tanıma ve tenfiz hususunda karşılıklılık da sözleşmede düzenlenmiştir. Arnavutluk Cumhuriyeti ile aramızdaki adli yardımlaşma sözleşmesinin 19.maddesi şunu belirtmektedir: ‘’1) Âkit Taraflardan her biri, diğer Âkit Tarafın ülkesinde verilmiş aşağıdaki kararlan, işbu Sözleşmede öngörülen şartlar altında tanıyacak ve tenfiz edecektir: a- Malvarlığına ilişkin olarak Hukuki ve ticari konularda verilmiş adli kararlar; b- Zararın tazmini konusuna ilişkin olarak cezai konularda verilmiş adli kararlar; c-Hukuki ve ticari konularda hakem mahkemeleri tarafından verilmiş kesin kararlar. 2) İşbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra verilmiş olan hukuki ve ticari konulardaki nihai mahiyette adli kararlar ile hakem mahkemeleri kararları, karar olarak kabul edilir. 1. paragrafın (a) bendi ile ilgili olarak kararlar ancak, bunlara ilişkin hukuki ilişkilerin işbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra doğmuş olması halinde nazara alınacaktır. 3) Kişi hallerine mütedair kararlar, işbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden önce verilmiş olsalar dahi tanınacaktır.’’ İşbu maddede de belirtildiği üzere yalnızca mahkeme kararları değil, hakem heyeti kararlarının da tanınması ve tenfizi mümkündür. Bir mahkeme ya da hakem kararının tenfiz edilebilmesi gereken şartlar ise sözleşmenin 20. ve 21.maddesinde sayılmıştır. Arnavutluk Cumhuriyeti ile ilgili Arnavutluk mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık hususu da belirtilebilir. Ayrıca, tanıma ve tenfiz davalarında karşılıklılık dışında kanunda sayılan diğer kriterlerin de uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.
Arnavutluk Kararlarının Tanınması ve Tenfizi was last modified: Haziran 3rd, 2020 by
Categories: