Ülkemizde gerçekleşen trafik kazalarında son 10 yıldaki resmi verilere göre her yıl ortalama 250.000 kişi yaralanmakta ve ortalama 3.000 kişi de hayatını kaybetmektedir. Büyük şehirlerde artan araç sayısı nedeniyle gerçekleşen trafik kazası sayısında da ne yazık ki büyük bir artış söz konusudur. Gerçekleşen trafik kazalarının %90’dan fazlası yaya kaynaklı olmaktadır. Trafik kazaları sonucunda çoğu zaman yayalarda bedensel yaralanmalar, kemik kırılması ya da organ ve uzuv kayıpları meydana gelmektedir. Bu durumlarda trafik kazası sonucu kayba uğrayanın kendisi ya da kişi hayatını kaybetmiş ise mirasçıları, ortaya çıkan maddi ve manevi zararların telafi edilebilmesi için tazminat davası açmaları gerekmektedir. Trafik kazası geçiren yayaların yaralanması sonucu tazminat davası açılırken kazada ne kadar yara aldığı ve vücudunda kalıcı hasara uğradığı dikkate alınarak tazminat talep edilmesi gerekmektedir. Dava açma hususunda öncelikle davayı kime karşı açacağımızı belirlemememiz gerekir. Kazaya sebep olan sürücü kusurlu olmayabilir ya da ekonomik durumu yeterli olmayabilir. Bu gibi durumlarda tazminat davası sürücünün sigortalı olduğu sigorta şirketine karşı açılır. Zira ölümlü veya vücutta kalıcı hasar ve kaybın sonucunu doğuran trafik kazalarında tazminat miktarı yüksek olabileceği için karşı tarafın bunu karşılaması çok zor olabilir. Bu sebeple sigorta şirketine karşı açılacak dava, en isabetli sonuçları doğuracaktır. Karayolları Trafik Kanunu Madde 97 “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” hükmünü içermektedir. Davanın açılacağı sigorta şirketi kazaya sebebiyet verenin trafik veya kasko poliçesini hazırlayan sigorta şirketi olacaktır. Bu sigorta şirketleri birbirinden farklı şirketler ise her ikisine birlikte dava açılması da mümkündür. Trafik sigorta limitinin aşılması durumunda ise Kasko Poliçesinin devreye gireceğini unutmamakta da fayda olacaktır. Ülkemizde tazminat davalarının uzun sürmesi sebebiyle, tazminatlara ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurmanın tazminatlara ulaşmakta daha hızlı bir yöntem olduğunu söylemek gerekir. Ancak hem mahkemelerde dava açarken hem de Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvururken dikkat edilmesi gereken şeylerden en önemlilerinden biri de zamanaşımı süreleridir. Trafik kazasında yaralanan yayaya çarpan sürücünün sigortalı olduğu sigorta şirketine karşı dava açılırken kaza tarihinden itibaren en az 8 yıllık zaman aşımı süresi içinde davanın açılması gerekmektedir. Trafik kazası geçiren yayanın tazminat davası için ihtiyaç duyduğu bazı raporlar vardır. Bunlardan ilki maluliyet raporudur. Eğer kazaya uğrayan kişide bir maluliyet oluştuysa bu rapor alınır ve yayanın maddi zararlarının karşılanması için bu rapora göre hareket edilir. Bu raporda yazan maluliyet oranına göre tazminat miktarı belirlenecektir. İkinci durumda ise yayanın vücudunda gerçekleşen geçici yaralanmaları ve kırılmaları gösteren geçici iş göremezlik raporunun alınması gerekir. Geçici iş göremezlik raporunda kazaya uğrayanın ne kadar süre ile iş göremez olduğu yazmakta ve bu süre içinde kişi çalışamayacağından tazminata bu süre içindeki maddi kaybı da eklenecektir. Yine bu raporlara göre yayanın vücuduna platin takılmış ya da takılacak ise tazminat miktarları değişecektir. Trafik kazasına uğramış olan yaya eğer hayatını kaybetmiş ise mirasçıları destekten yoksun kalma tazminatı alabilir. Ayrıca cenaze giderleri de mirasçılar tarafından talep edilebilecektir.
Trafik Kazalarında Yayalara Çarpma Tazminatı was last modified: Şubat 15th, 2023 by
Categories: