Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme MÖHUK m.51 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Bu hususun bir istisnası vardır ki o da; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. Maddesi uyarınca ‘’Tanınması ya da tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının aile hukukuna ilişkin olması halinde görevli mahkeme aile mahkemesidir.’’ Litvanya Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında ‘’Türkiye Cumhuriyeti ile Litvanya Cumhuriyeti Arasında Hukukî ve Ticarî Konularda Hukukî ve Adli Yardım Sözleşmesi’’ 10 Şubat 2004 tarihinde onaylanmıştır. Bu sözleşme 15 Ağustos 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşmede, hukuki ve ticari konulardaki mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi ile adli yardım ve teminat muafiyeti hususları düzenlenmiştir. Sözleşmede hukuki ve ticari konularda adli yardımlaşma hususu m.2’de şu şekilde açıklanmıştır: M.2: ‘’ Akit Tarafların uyrukları, diğer Taratın ülkesinde hak ve menfaatlerinin müdataası için mahkemelere ve diğer adli makamlara serbestçe ve kolayca müracaat hakkına sahiptirler. Diğer Akit Tarafın uyruklarının tâbi olduğu şartlarla mahkeme önüne çıkabilirler, noterlere başvurabilirler, dilekçe verebilirler, dava açabilirler ve temyiz talebinde bulunabilirler.’’ Litvanya uyruklu davacıdan teminat istenebilir mi? Sözleşmenin 1. Bölümünde teminat akçesinden muafiyet de düzenlenmiştir. Sözleşmenin 6. Maddesine göre; M.6: ‘’ Akit Taraflardan birinin uyruğu olan gerçek veya tüzel kişiler, diğer Akit Tarafın adli makamları önüne çıktığında, salt yabancı gerçek veya tüzel kişi veya bu Taraf ülkesinde İkametgahı, meskeni veya genel merkezinin bulunmaması gerekçesiyle kefalet, teminat akçesi veya taahhüt senedi ile yükümlü tutulamaz, Aynı kural, adli makamlara başvuru için gerekli her türlü ödeme konusunda da uygulanır.’’ Sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere Litvanya uyruklu davacı Türkiye Cumhuriyeti’nde açmış olduğu davaların harç ve teminatından muaftır. Anayasa m.90’a göre de Uluslararası Anlaşmalar iç hukukumuza doğrudan uygulanabilmektedir. Bu düzenlemeler ışığında, işbu anlaşma gereği Litvanya vatandaşları ülkemizde dava açmak istedikleri, takip başlatmak istedikleri ya da müdahale talepleri olduğu takdirde yabancılık teminatından muaf olacaklardır. Ayrıca MÖHUK M.48/2 ‘e göre de; ‘’Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.’’ Yani karşılıklılık esası halinde teminattan muafiyet doğacaktır. Sözleşmede hukuki ve ticari kararların tanınması ve tenfizi m.19’da hüküm altına alınmıştır. Buna göre ; M.19: ‘‘1. Akit Taraflardan her biri, diğer Akit Tarafın ülkesinde verilmiş aşağıdaki kararları, işbu Sözleşmede öngörülen şartlar altında tanıyacak ve tenfiz edecektir. İlgili maddelerden anlaşıldığı üzere hem mahkeme kararlarının hem de hakem kararlarının tanınması ve tenfizi mümkündür. Litvanya Cumhuriyeti ile ilgili Litvanya mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık hususu da belirtilebilir. Ayrıca, tanıma ve tenfiz davalarında karşılıklılık dışında kanunda sayılan diğer kriterlerin de uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.
Litvanya Cumhuriyeti Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi was last modified: Haziran 3rd, 2020 by
Categories: