Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme MÖHUK m.51 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Bu hususun bir istisnası vardır ki o da; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. Maddesi uyarınca ‘’Tanınması ya da tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının aile hukukuna ilişkin olması halinde görevli mahkeme aile mahkemesidir.’’ Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 14 Mayıs 1989 tarihinde, ‘Türkiye Cumhuriyeti ile Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti Arasında Hukuki İşbirliğine İlişkin Sözleşme ‘’ imzalanmıştır. Bu anlaşma 01.08.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşmede, hukuki ve ticari konulardaki mahkeme kararlarının ve hakem kararlarının tanınması ve tenfizi ile adli yardım ve teminat muafiyeti hususları düzenlenmiştir. Sözleşmede adli yardım hususu m.3’ de şu şekilde açıklanmıştır: ‘’ Akit Tarafların her birinin vatandaşları, müzaharetin isteneceği Devletin kanununa uymaları kaydıyla, vatandaşlığı haiz olanlar gibi adli müzaheretten faydalanacaklardır.’’ Cezayir uyruklu davacıdan teminat istenebilir mi? Sözleşmenin 2. Kısımında yabancının teminat yükümlülüğü bölümü düzenlenmiştir. Sözleşmenin 2. Maddesine göre ; ‘’ Akit Tarafların her birinin vatandaşları, yabancı oldukları veya ülkede yerleşmiş olmamaları yahut ikametgahlarının bulunmaması gibi herhangi bir sebeple ne kefalet vermeye ne teminat yatırmaya tabi tutulmayacaklardır. Yukarıdaki fıkra kurulmuş olan hükmî şahıslara veya Akit Tarafların her birinin kanunlarına göre faaliyetlerine izin verilen hükmî şahıslara uygulanacaktır. Akit Taraflardan her birinin vatandaşları diğer Tarafın ülkesinde haklarının takibi ve müdafaası için adli makamlara serbestçe ve kolaylıkla başvurma hakkını haiz olacaklardır.’’ Sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere Cezayir uyruklu davacı Türkiye Cumhuriyeti’nde açmış olduğu davaların harç ve teminatından muaftır. Anayasa m.90’a göre de Uluslararası Anlaşmalar iç hukukumuza doğrudan uygulanabilmektedir. Bu düzenlemeler ışığında, işbu anlaşma gereği Cezayir vatandaşları ülkemizde dava açmak istedikleri, takip başlatmak istedikleri ya da müdahale talepleri olduğu takdirde yabancılık teminatından muaf olacaklardır. Ayrıca MÖHUK M.48/2 ‘e göre de; ‘’Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.’’ Yani karşılıklılık esası halinde teminattan muafiyet doğacaktır. Sözleşmede hukuki ve ticari kararların tanınması ve tenfizi mahkeme kararlarına ilişkin olarak m.20’de hüküm altına alınmıştır. Buna göre ; ‘’Türkiye veya Cezayir mahkemeleri tarafından hukuki ve ticari konularda verilen nizalı ve nizasız yargı kararları aşağıdaki şartları taşımaları halinde diğer Akit Taraf ülkesinde kendiliğinden kesin hüküm kuvvetini haiz olacaktır : Bu son durumda, kararın icra kabiliyetini haiz elması şartıyla itiraz veya temyiz yolu açık olsa dahi tenfizi mümkündür; d.Kararın, tenfizinin istendiği Devletin kamu düzenine ve bu Devlette uygulanan kamu hukuku prensiplerine aykırı olmaması; Hakem kararlarının tenfizi ise sözleşmenin 27.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Buna göre; ‘’Hakem mahkemesi kararları, işbu Sözleşmenin 20.maddesinde öngörülenlerden başka aşağıdaki şartları ihtiva etmesi halinde tenfiz edilir : İlgili maddelerden anlaşıldığı üzere hem mahkeme kararlarının hem de hakem kararlarının tanınması ve tenfizi mümkündür. Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti ile ilgili Cezayir mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık hususu da belirtilebilir. Ayrıca, tanıma ve tenfiz davalarında karşılıklılık dışında kanunda sayılan diğer kriterlerin de uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.
Cezayir Mahkeme Kararların Tanınması ve Tenfizi was last modified: Haziran 3rd, 2020 by
Categories: