Metaverse diğer adıyla sanal evren, aynen bilişim hukukunun ortaya çıktığı dönemdeki gibi ilk bakışta hukuki düzenlemeye gerek duyan kaotik bir görünüm sunuyor. Web 3.0 ve NFT gibi teknolojilerinde bu evrene entegrasyonu merkezi yapının tamamen 3. kişilerin tesciline ihtiyaç duymayan bir yapıya evirilmesine yol açacağa benziyor. Bu teknolojilerin altında yatan blokzincir teknolojisi dikkate alındığında devletlerin müdahale edemeyecekleri bir döneme girildiği ve bilişim hukukunun bugüne kadar ki ilkelerinin de veri sunucusuna hakim birinin olmadığı düşünüldüğünde değişime uğrayacağını belirtmekte fayda bulunmaktadır. Metaverse’de hukukun nasıl işleyeceğine dair bazı tezler dile getirilmektedir. Bu tezlerden biri Doktor DR. Pavan Duggal’ın Metaverse Hukuku isimli kitabında belirttiği gibi Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (Uncitral) tarafından hazırlanan Elektronik Ticarete ilişkin model kanunun hükümlerinin devletler tarafından iktisap edilmesi zorunluluğuyla karşı karşıya kalacaklarına ilişkindir. Söz konusu model kanun hükümlerinin iktisabı neticesinde ortak bir siber hukuk alanı kurulabileceği ve sanal evrendeki bu kaotik duruma en azından ticari sözleşmeler anlamında çare olabileceği ileri sürülmektedir. Model kanun kısaca elektronik verilerin ve sözleşmelerin hukuken tanınmasına ilişkin hükümler içermektedir. Sanal evrenin internetten farkı artırılmış gerçekliğin işin içine dahil olmasıdır. Sanal gerçeklikle artırılmış gerçekliğin iç içe olması durumu konuya farklı hukuki açılardan yaklaşmamıza neden olacaktır. Sanal evren’de karşılaşılabilecek hukuki sorunların tespiti de şimdiden önem taşımaktadır. Nitekim, dijital avatarların hukuki durumlarının belirlenmesine ilişkin tartışmanın önemi üzerinde durulması gerekmektedir. Dijital avatarların gerçek kişi mi yoksa temsilci mi olarak tanınması konusu ön plana çıkmaktadır. Dijital avatarların yapay zekayla yönetilmesi durumunda gerçek kişi insanla ilişkileri arasında ortaya çıkabilecek hukuki sorunlarında kanun koyucu tarafından düzenlenmesi gerekecektir. Söz konusu mevcut içtihat ve mevzuatın bu ilişkilere yönelik çare bulması önem arz etmektedir. Kısacası dijital avatarların hukuki sorumluluğuna ilişkin hukuki tanıma ihtiyaç olacaktır. Sanal evren bağlamında, elektronik tasdik konusunda da aydınlatılması gereken hususlar mevcuttur. Sanal evrende atılan imzaların geçerliliği, avatarların imzaladıkları dijital sözleşmelerin bağlayıcılığı gibi konular tam anlamıyla hukukçuların karşılaşacağı zorlukların habercisidir. Ceza hukuku açısından tehdit, taciz, saldırı gibi hususların nasıl değerlendirileceği de önemlidir. Sanal evrendeki olayların kayıt altına alındığı düşünüldüğünde suça maruz kalanlara tanıklık edenlerin ihbar yükümlülüğü gündeme gelecektir. Bu durumda da anında ihbar da bulunmayanın suça tanıklık etmesine rağmen ihbarda bulunmadığından dolayı cezai sorumluluk doğması söz konusu olabilir. Hukukçular sanal evrenle birlikte Türk hukukundan bağımsız şekilde teknolojiyle iç içe bir avukatlık biçiminin doğması ile karşı karşıya kalacaktır. Av. Gökhan Cindemir
Metaverse Hukuku was last modified: Ekim 4th, 2024 by
Categories: