Polonya Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi

Haziran 5, 2020 Gökhan Cindemir 0 Comments

polonya mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi
cindemir@cindemir.av.tr

Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme MÖHUK m.51 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Bu hususun bir istisnası vardır ki o da; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. Maddesi uyarınca ‘’Tanınması ya da tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının aile hukukuna ilişkin olması halinde görevli mahkeme aile mahkemesidir.’’

Polonya Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında “Türkiye Cumhuriyeti ile Polonya Halk Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardımlaşma Sözleşmesi’’ 18 Ocak 1990 tarihinde onaylanmıştır. Bu sözleşme 12 Nisan 1991 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Sözleşmede, hukuki konulardaki mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi ile adli yardım ve teminat muafiyeti hususları düzenlenmiştir.

Sözleşmede hukuki ve ticari konularda adli yardımlaşma hususu m.4’de şu şekilde açıklanmıştır:

M.4: ‘1. Akit Taraflar karşılıklı olarak hukuki ve ticari konularda adli yardımlaşma sağlamayı taahhüt ederler.

  1. Adli yardımlaşma, özellikle, belgelerin gönderilmesi, keşif yapılması, tarafların, şahitlerin ve uzmanların dinlenmesi gibi usule mütedair karaların icrasını kapsar.’’

Polonya uyruklu davacıdan teminat istenebilir mi? Sözleşmenin 4. Bölümünde teminat akçesinden muafiyet de düzenlenmiştir. Sözleşmenin 14. Maddesine göre;

M.14: ‘’ Diğer Tarafın topraklarında ikâmet eden veya geçici olarak bulunan ve diğer Akit Tarafın mahkemelerine başvuran Akit Taraflardan birinin vatandaşları, salt yabancı olmalarından veya bu Tarafın ülkesinde ikâmetgâhları veya meskeni olmamalarından ötürü teminat akçesi vermekle yükümlü tutulamazlar. ’’

Sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere Polonya uyruklu davacı Türkiye Cumhuriyeti’nde açmış olduğu davaların harç ve teminatından muaftır. Anayasa m.90’a göre de Uluslararası Anlaşmalar iç hukukumuza doğrudan uygulanabilmektedir. Bu düzenlemeler ışığında, işbu anlaşma gereği Polonya  vatandaşları ülkemizde dava açmak istedikleri, takip başlatmak istedikleri ya da müdahale talepleri olduğu takdirde yabancılık teminatından muaf olacaklardır.

Ayrıca MÖHUK M.48/2 ‘e göre de; ‘’Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.’’ Yani karşılıklılık esası halinde teminattan muafiyet doğacaktır.

Sözleşmede hukuki ve ticari kararların tanınması ve tenfizi m.19’da hüküm altına alınmıştır. Buna göre ;

M.19: ‘’ Akit Taraflardan her biri, diğer Akit Tarafın ülkesinde verilmiş aşağıdaki kararları, bu Sözleşmede öngörülen şartlar altında tanıyacak ve tenfizine müsaade edecektir:

  1. Hukuki ve ticari konularda verilmiş adlî kararlar,
  2. Zararın tazmini konusuna ilişkin olarak cezai konularda verilmiş adlî kararlar,
  3. Hukuki ve ticari konularda hakem mahkemeleri tarafından verilmiş kararlar.’’

İlgili maddelerden anlaşıldığı üzere hem mahkeme kararlarının hem de hakem kararlarının tanınması ve tenfizi mümkündür.

Polonya Halk Cumhuriyeti ile ilgili Polonya mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık hususu da belirtilebilir. Ayrıca, tanıma ve tenfiz davalarında karşılıklılık dışında kanunda sayılan diğer kriterlerin de uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.

Polonya Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi was last modified: Haziran 5th, 2020 by Gökhan Cindemir