Özbekistan Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi

Haziran 3, 2020 Gökhan Cindemir 0 Comments

Tanıma ve tenfiz davalarında görevli mahkeme MÖHUK m.51 uyarınca asliye hukuk mahkemeleridir. Bu hususun bir istisnası vardır ki o da; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. Maddesi uyarınca ‘’Tanınması ya da tenfizi istenen yabancı mahkeme kararının aile hukukuna ilişkin olması halinde görevli mahkeme aile mahkemesidir.’’

Özbekistan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında “Türkiye Cumhuriyeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Arasında Hukuki, Ticari ve Cezai Konularda Adli Yardımlaşma Sözleşmesi’’ 17 Temmuz 1997 tarihinde onaylanmıştır. Bu sözleşme 7 Kasım 1997 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Sözleşmede, hukuki konulardaki mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi ile adli yardım ve teminat muafiyeti hususları düzenlenmiştir.

Sözleşmede hukuki ve ticari konularda adli yardımlaşma hususu m.4’de şu şekilde açıklanmıştır:

M.4: ‘’ 1. Akit Tarafların yetkili makamları karşılıklı olarak hukuki ve ticari konularda adli yardımlaşma sağlamayı taahhüt ederler.

  1. Adli yardımlaşma, özellikle, belgelerin gönderilmesi, bilirkişi incelemesi, tarafların, şahitlerin, uzmanların dinlenmesi gibi usule ilişkin kararların icrasını kapsar.’’

Özbek uyruklu davacıdan teminat istenebilir mi? Sözleşmenin 4. Bölümünde teminat akçesinden muafiyet de düzenlenmiştir. Sözleşmenin 15. Maddesine göre;

M.15: ‘’ Akit Taraflardan birinin vatandaşları, salt yabancı olmalarından veya bu Tarafın ülkesinde ikametgahları veya meskenleri bulunmamalarından ötürü teminat akçesi vermekle yükümlü tutulmazlar.’’

Sözleşme maddesinden de anlaşılacağı üzere Özbek uyruklu davacı Türkiye Cumhuriyeti’nde açmış olduğu davaların harç ve teminatından muaftır. Anayasa m.90’a göre de Uluslararası Anlaşmalar iç hukukumuza doğrudan uygulanabilmektedir. Bu düzenlemeler ışığında, işbu anlaşma gereği Özbek vatandaşları ülkemizde dava açmak istedikleri, takip başlatmak istedikleri ya da müdahale talepleri olduğu takdirde yabancılık teminatından muaf olacaklardır.

Ayrıca MÖHUK M.48/2 ‘e göre de; ‘’Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.’’ Yani karşılıklılık esası halinde teminattan muafiyet doğacaktır.

Sözleşmede hukuki ve ticari kararların tanınması ve tenfizi m.19’da hüküm altına alınmıştır. Buna göre ;

M.19: ‘’ 1. Akit Taraflardan her biri, diğer Akit Tarafın ülkesinde verilmiş aşağıdaki kararları, işbu Sözleşmede öngörülen şartlar altında tanır ve tenfiz eder.

  1. Malvarlığına ilişkin olarak hukuki ve ticari konularda verilmiş adli kararlar,
  2. Zararın tazmini konusuna ilişkin olarak cezai konularda verilmiş adli kararlar,
  3. Hukuki ve ticari konularda hakem mahkemeleri tarafından verilmiş kararlar
  4. İşbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra verilmiş olan hukuki ve ticari konulardaki kararlar, karar olarak kabul edilir. 1.paragrafın (a) bendi ile ilgili olarak verilmiş kararlar, ancak işbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra verilmiş olmaları halinde tanınır ve tenfiz edilir.
  5. Kişi hallerine ilişkin kararlar, işbu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden önce verilmiş olmaları halinde de tanınacaktır.’’

İlgili maddelerden anlaşıldığı üzere hem mahkeme kararlarının hem de hakem kararlarının tanınması ve tenfizi mümkündür.

Özbekistan Cumhuriyeti ile ilgili Özbekistan mahkemeleri tarafından verilmiş kararların Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu anlaşmaya dayanılarak karşılıklılık hususu da belirtilebilir. Ayrıca, tanıma ve tenfiz davalarında karşılıklılık dışında kanunda sayılan diğer kriterlerin de uygun olması gerektiği unutulmamalıdır.

Özbekistan Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi was last modified: Haziran 3rd, 2020 by Gökhan Cindemir